Artan küresel tehditlere, demografik hareketlere ve sınır aşan suçlara bağlı olarak yapay zekâ destekli uygulamalar sınır güvenliğinin idamesinde gerek dünyada gerekse Türkiye’de güvenlik yönetiminin vazgeçilmez bir unsuru hâline gelmiştir. Geleneksel yöntemlerin yetersiz kaldığı yeni güvenlik sorunlarına karşı önleyici, etkin, veri odaklı, hızlı ve verimli yaklaşımlar geliştirme ihtiyacı yapay zekâ kullanımına yönelik çabaların artmasına neden olmuştur. Ancak yapay zekâ sınır gözetiminde ve yönetiminde önemli fırsatlar sunmakla birlikte uygulamada etik, hukuki ve teknik boyutlarda birtakım sorunları beraberinde getirmektedir. İçerik analizi ve betimleyici nitel analiz yöntemine dayanan çalışmada yapay zekânın sınır güvenliği konusunda beraberinde getirdiği teknolojik ilerlemeler ele alınmakta, sınır güvenliğinin tatbikinde yapay zekânın rolü tartışılmaktadır. Çalışmada dünyadan ve Türkiye’den uygulamalarla sınır güvenliğinde yapay zekâ entegrasyonuna yönelik çabalara yer verilmektedir. Çalışmanın varsayımı; yapay zekâ ile entegre bir sınır güvenliği anlayışının insana duyulan ihtiyacı azalttığı, hataları olabildiğince en aza indirerek daha proaktif bir yaklaşım sergilediği, tehdit ve riskler karşısında hızlı ve etkili müdahalede bulunma imkânı tanıdığı, karar alma sürecini desteklediği ve sınır güvenliğini daha etkin bir şekilde yönetmeye imkân tanıdığıdır. Bununla birlikte yapay zekâya dair çeşitli teknik, hukuki ve etik, sorunların uygulamalar sırasında mutlaka kapsamlı bir şekilde göz önünde bulundurulması ve sınır güvenliğinin tahkiminde teknolojinin sunduğu fırsatların riskler gözetilerek optimum düzeyde kullanılması temel bir zorunluluk teşkil etmektedir.
Due to increasing global threats, demographic movements and cross-border crimes, artificial intelligence-supported applications have become an indispensable element of security management in the maintenance of border security both in the world and in Türkiye. The need to develop preventive, effective, data-oriented, fast and efficient approaches to new security problems, where traditional methods are insufficient, has led to an increase in efforts to use artificial intelligence. However, while artificial intelligence offers significant opportunities in border surveillance and management, it also brings with it some technical, legal and ethical problems in practice. The study, based on content analysis and descriptive qualitative analysis methods, addresses the technological advances brought by AI in border security, and discusses the role of AI in the implementation of border security. The study includes efforts to integrate AI in border security with applications from the world and Turkey. The assumption of the study is that an integrated border security approach with artificial intelligence reduces the need for humans, exhibits a more proactive approach by minimizing errors as much as possible, supports the rapid and effective intervention and decision-making process in the face of threats and risks, and enables more effective management of border security. However, it is a fundamental requirement that various ethical, legal and technical issues related to artificial intelligence be taken into consideration comprehensively during applications and that the opportunities offered by technology in the strengthening of border security are used at an optimum level by considering the risks.
