21. yüzyılda yapay zekâ teknolojileri uluslararası güvenlik gündemi üzerinde önemli bir değişim yaratma potansiyeli taşımaktadır. Günümüzde söz konusu teknolojiler devletlerin ulusal güvenlik ve askeri stratejilerinde gözlemlenebilir bir değişime neden olmakta ve aynı şekilde, savaş sahası üzerinde ve savaşın icra ediliş biçiminde de hızlı bir dönüşüm yaratmaktadır. Bununla birlikte, yapay zeka teknolojileri istihbarat, siber, uzay ve bilgi operasyonları alanlarına da her geçen daha fazla sirayet etmektedir. Uluslararası sistemin iki büyük gücü olan ABD ve Çin mevcut şartlarda yapay zekânın askeri uygulamalarına en fazla bütçe ayıran ve bu teknolojileri askeri modernizasyon sürecine en hızlı dahil eden devletler olarak ortaya çıkmaktadır. Her iki devlet ordu kuvvetlerinin neredeyse tamamına yapay zekâ teknolojilerini hızlı bir şekilde entegre etmekte ve bu teknolojileri gerek konvansiyonel gerekse nükleer silah sistemlerinin ayrılmaz bir parçası haline getirmektedir. Bu çalışma, yapay zekâ teknolojilerinin artan askeri uygulamalarının ABD ve Çin arasındaki güç dengesine nasıl ve hangi yönleriyle etki ettiği sorusuna cevap aramaktadır. Buradan yola çıkarak çalışma, yapay zekâ teknolojilerinin askeri uygulamalarının ABD ve Çin arasında bir silahlanma yarışına dönüşerek güç dengesi özelinde güvenlik ikilemi, nükleer caydırıcılık, savaş eşiği ve ittifak sistemlerinde değişiklik yarattığı argümanını ileri sürmektedir.
In the 21st century, artificial intelligence technologies have the potential to bring about a momentous change on the international security agenda. Currently, these technologies observably set a new agenda in the national security and military strategies of states as well as in the battlefield and the methods of conducting warfare. Artificial intelligence technologies are also gradually incorporated into the fields of intelligence, cyber, space and information operations. Among all states, the U.S. and China, as the two great powers of the international system, allocate the largest budget to military applications of artificial intelligence and ambitiously integrate these technologies into military modernization processes. Both states swiftly apply artificial intelligence technologies to almost all of their military forces and strive to make these technologies an integral part of conventional and nuclear weapons systems. This article seeks an answer to the question of how military applications of artificial intelligence determine the security agenda between the U.S. and China. The article maintains that military applications of artificial intelligence technologies have turned into an arms race between the U.S. and China. Artificial intelligence potentially affects the balance of power between the US and China and reshapes the security dilemma, nuclear deterrence, war threshold and alliance formation between the two.