Liberal Düşünce, cilt.26, sa.103, ss.119-153, 2021 (Hakemli Dergi)
Avrupa’da din ve devlet arasındaki siyasi çatışmaların bir sonucu olarak, her ülke bu
alanı belirlerken yaşadığı tarihi tecrübeler ışığında, din ve vicdan özgürlüğü alanında
kendilerine özgü kavramlar ve kurumlar oluşturmuştur. Otuz yıl savaşları akabinde
Vestfalya Antlaşması imzalanmıştır. Bu antlaşma ile mezhep savaşları son
bulmuş, Katolik ve Protestan mezheplerinin eşitlenmesi sağlanmıştır.
Almanya’da din ve vicdan özgürlüğü alanında tartışmalar 1919 Weimar Anayasası
hazırlanma sürecinde de yaşanmıştır. Geçmişte edindiği acı tecrübelerden hareketle,
din ve vicdan özgürlüğü alanında kendine özgü bir model oluşturan Almanya’da
kollektif din özgürlüğü alanındaki düzenlemeler din-devlet sözleşmeleri ile gerçekleştirilmektedir.
Bu sayede Almanya’da dinî cemaatlerle, devletin hizmet alanı belirlenmekte
ve dinî cemaatlerle devlet, kamusal alandaki dinî alanı düzenlemektedirler.
Each country in Europe has created their own concepts and institutions in the field
of freedom of religion and conscience. These concepts and institutions varied
according to the historical experiences of each state that were extracted from the
political conflicts between the church and the state. In Germany, after the Thirty
Years’ War, the Treaty of Westphalia was signed. The treaty ended the sectarian
wars and recognized the Roman Catholic and Protestant churches as equals.
The freedom of religion and conscience in Germany was also discussed during
the writing of the 1919 Weimar Constitution. Based on the painful experiences
it has gained in the past, Germany has created a unique model in the field of
freedom of religion and conscience. In this model the regulations in the field of
collective freedom of religion are established by the contracts between state-run
bodies of the Federation, the federal states and the church (the religious groups).
In this way, the role of the state and the church is determined with respect to
freedom of religion and conscience in Germany. In other words, the religious area
in the public sphere was regulated together by the state and the religious groups.