Yönetim düşüncesinde, başta batı olmak üzere dünyadaki sosyo-ekonomik koşullara bağlı olarak meydana gelen
değişimler ve gelişimler etken ve edilgen konumda olan aktörlerin rollerinin sorgulanmasını beraberinde
getirmiştir. Yirminci yüzyıl sonlarına doğru gelindiğinde toplumsal yaşamda çok ciddi bir yeri olan devletin varlık
amacı, hedefleri, hizmetleri ve faaliyetleri tartışılagelmiştir. Bu gelişmelerden hareketle kamu politikalarının
üretilmesi, kamu hizmetlerine yönelik karar alma ve uygulama sürecinde yetki ve sorumlulukları olan devletin
yanında özel sektör ve sivil toplum örgütleri gibi diğer aktörler de varlık göstermeye başlamıştır. Yönetişim modeli
de bu anlayışın bir tezahürü olarak karşımıza çıkmaktadır. Yönetişim düşüncesi bilimsel literatürde çok sayıda
akademisyen tarafından genellikle olumlu özellikleriyle birlikte değerlendirilip, ideal bir düzen için tavsiye
edilirken; kavramın ortaya çıkardığı olumsuz sonuçlar çoğu zaman ihmal edilmiştir. Bu nedenle bu çalışmada
yönetişim modelinin uygulanmasıyla ortaya çıkan sorunlar yozlaşma bağlamında ele alınacak ve kamu yararı
kapsamında, vatandaş merkezli bir çerçevede incelenecektir. Çalışmada, yönetişim modeline ilişkin yozlaşmadan
kaynaklı olumsuz çıktıların vatandaşa yansıyan yönleri ve bunun çözümünde kamu değeri yaklaşımının ortaya
koyduğu ilkeler değerlendirilecektir.
In management thought, the changes and developments that took place depending on the socio-economic
conditions in the World, especially in the West, brought about the questioning of the roles of the active and passive
actors. Towards the end of the twentieth century, the existence purpose, goals, services and activities of the state,
which has a very important place in social life, have been discussed. Based on these developments, other actors
such as the private sector and non-governmental organizations have started to appear in addition to the state, which
has powers and responsibilities in the production of public policies, decision-making and implementation of public
services. The governance model also emerges as a manifestation of this understanding. The idea of governance has
been evaluated by many scholars in the scientific literature with its positive characteristics and recommended for
an ideal order. However, the negative consequences of the concept are often neglected. Therefore, in this study,
the problems that arise with the implementation of the governance model will be discussed and analyzed in a
citizen-centered framework in the context of public interest. In the study, the reflections of the negative outcomes
of the governance model to the citizens and the principles of the public value approach in its solution will be
evaluated.