Bu çalışma, Almanya’da terör eylemleri gerçekleştiren Nasyonal Sosyalist
Yeraltı Örgütü (NSU) ile devlet kurumları arasındaki bağları, kurumsal ırkçılık
çerçevesinde incelemektedir. Ülkede İkinci Dünya Savaşı sonrası dönemde
toplumsal tabanda kendisine yer bulamayan aşırı sağ gruplar, günümüzde farklı
siyasi, ekonomik, toplumsal ve kültürel sorunları kullanarak yeniden insanları
şiddete yönlendirmeye çalışmaktadır. Özellikle 11 Eylül 2001 (9/11) terör
saldırıları başta olmak üzere 2008 küresel ekonomik krizi, 2010 Arap Baharı ve
Yemen, Libya ve Suriye iç savaşları sonucunda ortaya çıkan gelişmeler, aşırı
sağın Avrupa’da yeniden topluma nüfuz etmesinde önemli bir etken olmuştur.
Bu kapsamda birçok aşırı sağ grup, terörist eylemler gerçekleştirmektir. NSU da
bu gruplardan birisidir. Örgüt, göçmenlere yönelik seri cinayetler başta olmak
üzere banka soygunları ve bombalı saldırlar gibi çeşitli terör eylemleri
gerçekleştirdi. Diğer aşırı sağ gruplardan farklı olarak NSU’nun, radikalleşme
sürecinde devlet içerisindeki yapılarla ilişkisi, kurumsal ırkçılık bağlamında oldukça dikkat çekmektedir. Bu nedenle Alman güvenlik ve istihbarat birimleri,
terör grubunu kolaylıkla çözümleyememektedir. Özellikle bu durum yargısal
sürecin incelenmesiyle daha net ortaya çıkmaktadır. Bu makale, NSU yer altı
örgütünü post-pozitivist bir perspektifle ele alarak eleştirel metodolojiyle
incelemektedir.
This study has examined the National Socialist Underground (NSU)
organization that carried out terrorist acts in Germany within the context of
institutional racism. The extreme right groups, which did not find a place for
themselves in the social base in the post-World War II period in the country,
have been trying to lead people to violence by using of different political,
economic, social, and cultural problems in nowadays. Especially, the
developments that emerged because of the 2008 global economic crisis,
especially the terrorist attacks of September 11, 2001 (9/11), the 2010 Arab
Spring and the civil wars in Yemen, Libya and Syria have been decisive in the
re-penetration of the far right into society. In this context, many far-right
groups have carried out terrorist acts. The NSU is one of these groups. The
organization realized various terrorist acts such as serial murders against
immigrants bank robberies and bomb attacks. Unlike other extreme right
groups, NSU can implement the radicalization process more effectively at the
institutional level. For this reason, German security and intelligence services
can not easily decode the terrorist group. This situation becomes more clearer
when analyzing the judicial process. This article has analyzed that NSU within
the critical methodology to deal with post-positivist perspective.