Suriyeli Göçmenlere Yönelik Nefret Söylemi


Creative Commons License

Yıldız S.

GÖÇ SOSYOLOJİSİ-Türkiye’den Örneklerle, Çağatay SARP, Editör, Orion Kitabevi, Ankara, ss.225-244, 2020

  • Yayın Türü: Kitapta Bölüm / Diğer
  • Basım Tarihi: 2020
  • Yayınevi: Orion Kitabevi
  • Basıldığı Şehir: Ankara
  • Sayfa Sayıları: ss.225-244
  • Editörler: Çağatay SARP, Editör
  • Polis Akademisi Adresli: Hayır

Özet

Bu çalışmada özellikle yeni medya aygıtları yoluyla göçmen karşıtlığı, ayrımcılığı veya düşmanlığının sosyolojik nedenleri ve sonuçları ortaya konulmaya çalışılacaktır. Bu amaçla genelde göçmenlerin özelde ise Suriyeli göçmenlerin maruz kaldığı nefret söylemleri; ırkçılık, ekonomik, siyasi, yabancı düşmanlığı gibi çeşitli olgularla olan ilişkileri analiz edilecektir. Genelde yabancı düşmanlığı, özelde ise Suriyeli göçmenlere karşı nefret söylemi; gazete, televizyon ve radyo gibi geleneksel medya olarak bilinen kitle iletişim araçlarından ziyade daha çok yeni medya aygıtlarından Twitter, Facebook, İnstagram ve Youtube gibi sosyal medya araçları yoluyla gerçekleştirilmektedir. Çünkü geleneksel medya aygıtları hem kurum içi hem okuyucu /izleyici hem de yasal denetime tabidir. Oysa yeni medya aygıtları yakın zamana kadar böylesi bir kapsamlı denetime tabii değildi. 31 Temmuz 2020 tarihinde Resmi Gazete’de (2020) yayınlanarak yürürlüğe giren ve sosyal medya düzenlemesi olarak bilinen yasaya göre, İnternet kullanıcılarının kişisel başvuruların da veya kamu kurumlarının bildirimlerinde yaşanan zorlukların aşılması için sosyal ağ sağlayıcılarla muhataplık ilişkisi kurulması amaçlanmaktadır. Terör, iftira, küfür, kadın ve çocuk istismarı, suç ve suçluyu övme, şiddeti özendirme, kamu düzenini bozma, özel hayatın ihlali ve nefret suçları gibi fiiller sosyal medyada işlendiğinde sosyal ağ sağlayıcılarına "içeriğin yayından çıkarılması ve erişimin engellenmesi" yükümlülüğü getirilmiştir. Böylece sosyal medya yoluyla mağdur olan kişi veya grupların mağduriyetlerinin hızlı ve etkin bir şekilde giderilmesi amaçlanmaktadır. 

İnternet veya sosyal medya yoluyla işlenen suçlarla ilgili mevcut yasalar ne kadar caydırıcıdır? Özellikle genç yaştaki sosyal medya kullanıcıları mevzuat ve yasa bilgilerinin kısıtlı olmasından ötürü hakaret, küfür, taciz ve nefret suçları gibi fiilleri sık sık işlemektedirler. Yaptıkları paylaşımların suç unsuru olduğunun farkında olmayan kimi genç kullanıcılar; ırkçı, siyasi, etnik ve popüler milliyetçi hislerle sosyal medyada boy göstererek adeta şov yapmaktan geri durmamaktadırlar. Nefret suçları olarak adlandırılan suç türü sosyal medya aracılığıyla iyice yaygınlaşmakta ve yabancılara karşı düşmanca tavırlar her geçen gün artmaktadır. Bu olumsuz durumun artmasında çeşitli etkenler rol oynamaktadır. Bu etkenler arasında siyasal aktörlerin söylemleri ve tutumları önemli bir yer tutmaktadır.