Tarih boyunca toplumlar birçok tehditle karşı karşıya kalmışlardır ancak, bu tehditlerin çok azı bugün yasadışı uyuşturucuların oluşturduğu tehdit kadar geniş çaplı olabilmiştir.Narkotik maddelerin dünya genelinde milyonlarca insanın ölümüne neden olduğu tahmin edilmektedir. Günümüzde, hiç bir ülkenin yasa dışı uyuşturucaların öldürücü etkilerinden uzak kalabildiğini söylemek mümkün değildir. Hükümetler hem uyuşturucu tüketimini, hem de yasa dışı uyuşturucu trafiğini önlemek adına büyük çabalar sarfetmektedirler. Bu çabalar çoğunlukla ceza politikaları üzerine yoğunlaşmaktadır. Ancak, günümüzde özellikle gelişmiş ülkelerde artan bir şekilde tartışıldığı üzere, bu politikalar uyuşturucu problemini çözmede başarısız olmuşlardır. Günümüzde, uyuşturucu sorununa karşı alternatif yaklaşım ve politikaların geliştirilmesi gerektiği hususu geniş çevrelerce dile getirilmektedir. Endüstrileşmiş ülkelerde yoğun bir şekilde tartışılan uyuşturucu maddelerin yasallaştırılması konusu bu alternatif yaklaşımlardan birisidir.
Throughout history, societies have faced many threats, but few of them have been such a challenging problem as illegal drugs are today. Narcotic drugs are estimated to account for millions of deaths all around the world. Today, no country is immune from the lethal effects of illegal drugs. Governments have invested significant efforts to curb both the consumption and the trafficking of illegal drugs. These efforts that are increasingly argued in the developed countries mostly focused on punitive sentencing policies which have failed to solve the problem. Today, it is widely accepted that new alternative approaches and policies should be developed to solve the drug problem. Legalization of drugs is one of those alternative policies which is hotly debated in the industrialized countries. This paper aims to make an analysis of drug legalization debate in the United States, where in recent years comprehensive studies and researches have been conducted on this issue. Though the problem has not yet been in Turkey’s agenda currently, the author believes that this issue has a significant potential to be a major problem in Turkey’s agenda in the near future. Therefore, it is of crucial importance to analyze and evaluate in advance the experiences and policy applications of other countries.
